9 Eylül 2010 Perşembe

Olimpiyattan Kadıköye

2005 yılıydı Galatasaray Olimpiyat Stadı'nda oynama kararı almıştı, stad yeni tamamlanmıştı, ama sadece stad tamamlanmış yollar camur revan içindeydi, ama olsundu Galatasaray ordaydı gittik peşinden. İlk karşıdan cıkınca karşımıza yok artık dedik, bu da ne uzay üssü gibiydi farklıydı bambaşkaydı. Daha karşıdan bakarken büyülenmiştim cok ihtişamlı bir yapıydı. Yaklaştıkca heyacanlandık, görünce kamaştık. Ama gelgelelim gorundugu kadar da boş bir yapıydı, ilk kale arkasından destekledik takımı ne birşey gorebildik ne diger tribunleri duyabildik. Sonra maratona aldık bileti bu seferde goruyorduk bişeyler uzakta, 75bin kişi doldurduk stadı ama etki sıfırdı.Olmamıştı olmayacaktı, hiçbir artısı yoktu buyuktu 80bin kişi alıyordu ama hayatta gidilecek gorulecek yer değildi.
Sonra Sami Yen'e döndü Galatasaray nihayet, orası Sami Yendi evdi yuvaydı, mabetdi. Herseyi ayrı bir güzeldi. Ulaşımı kolay, girişi kolay, cıkışı rahattı. Ne aaykta camur oluyordu, ne sırtta üşüme. Şehrin göbeginde üstelik eve de 20 dakika mesafede, 18:30'da evden cıkıp 19:00'daki maca yetişilibeiliyrdu metrobüs sayesinde. Stad kavramı Sami Yendi benim için, ne ötesi ne berisi.
Sonra oldu ya bir gün İnönü'yü merak ettim, fırsat oldu Türkiye-Honduras macı, aldık tribundeki yerimizi. O hep televiyondan gördüğümüz rakip takıma dar eden tribuneri yerinde gorelim dedik. Aynı Sami Yen gibi kolayca vardık tramvaydan inip. Bogazın dibinde mac izleyecktik, eski ve tarihi bir staddı. Milli mac oldugundan olsa gerek hiç bir hareketlilik yoktu, ne etki ne tepki hersey sıfırdı. O zaman anlaşıldı ki İnönü'yü inönü yapan Çarşı'ydı.
Son olarak Kadıköy kalmıştı ziyaret edilmeyen o da kısmet oldu Türkiye - Belçika macıyla. Yanından belkide onlarca kez gecip de bir turlu içine girilemeyen stada gittik gecen gun. Daha ilk anda adamlar yapmış olum dedik, ne olimpiyat gibi sahayla tribunler alakasızdı ne inönü gibi tarihi eser tadında. Gerçi sonradan parca parca yapıldıgından olsa gerek akustikte bir problem vardı ama tribunlerin sahaya yakınlıgı, görüş acısını muazzam kılıyordu. Tek eksiği zeminiydi ki nereye bassan cukur oluyordu, yakından gecen derenin etkisi olacak ki çim bir turlu tutmuyor sanki bataklıkta mac yapılıyordu. Fenerbahce yönetimi bu sorunu bu yaz cözecekti ama pek çözülmüşe benzemiyor. Eger istanbul için konuşmak gerekirse daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu.

2 yorum:

  1. zanneden de bu stadlarda derbileri kaçırmamış, bütün deplasmanlara gitmiş zannedecek oğuzhan! tamam samiyen neyse de diğerlerinde milli maçları izlemekle olmaz! deplasmanlara da gitmek lazım koç!

    ama yeni stada almak lazım kombine! olmaz almadan..

    az kaldı geliyorum.. (bkz: dört gün)

    YanıtlaSil
  2. Bilet ayarladın da gelmedik mi olum sen anca merter'de git bi kendine al:) yeni stad bambaşka ya alınmalı her turlu neyse sen gel de bakacagız bir yoluna

    YanıtlaSil

Yorumumuzun daha etkili, daha verimli olması için lutfen sonuna isim, lakap, initial, plaka vb birşeyler ekleyelim

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...