25 Aralık 2010 Cumartesi

Türk Hava Yolları ve Caroline Wozniacki

   Turk Hava Yollarının yeni Business Class yüzüymüş, 3 yıl boyunca reklam filmlerinde ve halkla ilişkiler etkinliklerinde Türk Hava Yolları’nı temsil edecekmiş, ağırlıklı olarak Avrupa`daki marka iletişiminde tenisseverler ile biraraya gelecekmiş, Barcelona ile İber yarım adasında, Manchester ile tüm adada, Eurolegue ve Caroline ile tum Avrupada, Kobe Brynat ile Amerikada adından sıkca söz ettirecek olan Türk Hava Yollarının Asya için düşündüğü birisi var mı acaba? Ya da ne kdar daha surecek bu sponsorluk anlaşmaları, nasıl bir butcedir anlaşmaların ardı arkası kesilmiyor, demek ki getirisi var ki bu kadar anlşama yapılabiliyor, ne diyelim helal olsun Turk Hava Yolları, yeni bombaları merakla bekliyoruz.

22 Aralık 2010 Çarşamba

Anıl Dilaver vs Aydın Yılmaz; Türkiye'de Genc Futbolcu Olmak

   Bazen hiç beklenmedik anda, hiç beklenmdeik birisi cıkar ve gidişatı değiştirir, sizi ipten alır ya oyle bir mac oldu bu hafta Galatasaray için Konya'da. aynısını bundan tam 4 yıl önce 18 yaşında bir cocuk yapmıştı aynısını, Galatasaray'ın şampiyonluga uzandıgı o yıl, efsane son dakika gollerinin birine imza atmış, gelecegin Arda'sı olacagı konuşulmaya başlanmıştı. Aradan tam 4 yıl gecti ama hiçbirşey koyamadı oyununun ustune hatta geriye gittiği bile soylenebilir. Aslında fazlasıyla da sans buldu bu imkanı degerlendirmek için gerek F.Rijkaard gerekse Hagi her seferinde sans tanıyor ona, acıkcası bu saatten sonra bir işe yarayacagını da dusunmuyorum ben. İşte Anıl Dilaver'in futbol sahnesinde ışıldaması da onun gibi bir maca kısmet oldu hem de aynı takım karşısında, aynı stadda, aynı dakikalarda. Umarım sonu ona benzemez, yeterince fırsat bulur ve hakkını verir oldugu yerin. Uzun yıllar hizmet eder hem kendi camiasına hem Turk milli takımına.  
   Fakat maalesef ki genc futbolcunun bizim ülkemizde özellikle de İstanbul'da kendini, duruşunu koruyup gelecegi için ustune birşeyler koyması cok zor. Cunku bir anda malzeme bulan basınımız cok kısa surede harcıyor boyle gencleri. Nasıl mı? Şöyle ki bir genc cıkıyor bir macta kendini gosterme fırsatı buluyor, misal Fenerbahce'li  Okan Alkan, güzel de mac cıkarırsa hemen ertesi gun butun gazetelerde o, bir hafta sadece o konusulmaya başlıyor, butun hayat hikayesi susluyor sutunları. Biraz dramatize edilip biraz popularite eklenip basın denen kazanda başlatııyor kaynatılmaya. Her gun ayrı bir gazetenin manşetinde "Mardin'in bagrından geldi yok oynacak ayakkabısı yoktu, tek hayali suydu buydu" Bir hafta once adınızı kimse bilmesin, bir hfta sonra butun medya organlarında sizden bahsedilsin, bu ister istemez genc oyuncularda bir rahavet, ne oldum havası yaratıyor. Bu sezon sadece iki macta 90 dakika oynayan bu genc yetenegin adı sonradan daha az zikredilmeye başlandı. Aynısı Anil Dilaver'de de "Arda'yı örnek alıyor, ondan 66 numarayı tercih etmiş ailesi onu Behlul diye cagırıyor, en buyuk hayali şu.."  Aynı sekilde son bir haftanın konusu Anıl Dilaver farkettiyseniz oyunundan, eksilerinden, artılarından bahseden hiç kimse yok. Hep bir magazin peşindeyiz ülke olarak, basın da bunu iyi kullanıp servis ediyor. Böyle olunca da ışıltılı dunyanın havasına kendini kaptıran cogu genc kaybolup giidyor kendilerini daha buyuk puntolarla manşette goremeden. İşte bizim ülke olarak, basın olarak gencleri nasıl bir cırpıda tukettiğimizin kanıtı. İnşallah bu genc arkadaşımız da aynı yolda kaybolup gitmez.

18 Aralık 2010 Cumartesi

Türk Hava Yolları ve Kobe Bryant

KOBE BRYANT:
  • 2009/2010 NBA Finalleri ''En Değerli Oyuncu''
  • 2008 Olimpiyatları Altın Madalya
  • 2007-08 NBA'in En Değerli Oyuncusu.
  • 5 NBA Şampiyonluk Yüzüğü sahibi.
  • ESPN kanalı tarafından verilen ESPY ödüllerinde 2010 yılında NBA'in en değerli oyuncusu seçildi.
  • Erkek dergisi GQ tarafından 2009 yılında Yılın Erkeği seçildi.
  • The Sporting News dergisi tarafından NBA'de 10 yılın sporcusu seçildi.
  • Sports Illustrated dergisi tarafından gerçekleştirilen 2008 Yılı Spor İnsanı ödülünün finalistlerinden.
  • NBA tarihinde 23 bin sayı atan en genç oyuncu
  • Arka arkaya 12 defa NBA All Star kadrosunda yer aldı.
  • 2 kez NBA All Star En Değerli Oyuncu seçildi.
  • 2 kez arka arkaya NBA'in sayı kralı oldu.
  • 8 kez All-NBA ilk beşinde yer aldı.
  • 7 kez All-NBA Defansif Takımı ilk beşinde yer aldı.
  • ABD Erkek Milli Basketbol Takımında yer aldı.
  • 22 Ocak 2006'da bir maçta attığı 81 sayı ile kariyerindeki en fazla sayıya ulaştı. Bu 81 sayının 55'i ikinci yarıda kaydedilmişti.
  • Kariyerinde 21 kez 50'nin üzerinde sayı attı ve Chamberlain ile Jordan'dan sonra bu alanda üçüncü sırada yer alıyor.
  • Kariyerinde 104 defa 40'tan fazla sayı atma, 141 defa double double ve 16 defa triple double yapma başarısına erişti.
   Türk Hava Yolları Barcelona, Manchester United, Euroleague'den sonra şimdi de NBA'nin bir numarası Kobe Bryant ile sponsozrluk anlaşmasına vardı. Önce New York, Chicago, sonra Toronto, Sao Paulo'ya ucan Türk Hava Yolları yakın zamanda da Washington'a direk ucus başlatmıştı, Mart 2011 itibariyle de Los Angeles'e direk ucacak olan Türk Hava Yolları o cografyaya verdiği önemi yeni reklam yuzune Kobe'yi getirerek kanıtladı.Los Angeles'ta atılan imzaların ardından Kobe Bryant iki yıl boyunca Türk Hava Yolları’nın başta ABD olmak üzere dünyadaki marka tanıtım elçisi oldu.

16 Aralık 2010 Perşembe

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 16.Haftanın Ardından

YAZIK!!
      Hava soguktu futbol da bir o kadar soguk, hava da kar vardı tel tel atan, sahada ruhsuzlar takımı vardı tel tel dokulen. Sami Yen'de son mac oynanıyordu, nice başarılara sahne olmuş Ali Sami Yen Stadının hatrına burda oynan son lig macı olması hatrına tıklım tıklımdı tribunler. Adeta bir solen havası vardı samiyende, sadece sahadaki Galatasarylı oyuncular farkında değillerdi olayın, durumun. Kimse ne yaptıgını bilmez halde geziniyordu oylesine. Hele bir takım yoktu sahada 11 tane kendi kafasına takılan oyuncu vardı sadece. Ali Sami Yen'e veda macıymıs burda bir daha lig macı oynanmayacakmış, bu mabedin burda yaşanan o güzel gunlerin hatrına, bu sogukta burayı dolduran taraftarın hatrına azıcık kendimi vereyim diyen kimse goremedm ben sahada.
   Öyle olunca da hem son derece zevksiz bir mac izledi bu guzelim taraftar hem de kahroldu izlerken, onun için de agızlarda tek bir tezahurat duyuldu; 'Sami Yen'in kemikleri sızlıyor'. Buna sebep olan oyuncuya da teknik ekibe de ve özellikle yönetime de hepsine YAZIKLAR OLSUN!!

15 Aralık 2010 Çarşamba

Sev Diyemem


Emre Altug - Sev Diyemem

Tek kelimeyle müthis bir şarkı müzüği ayrı sözleri ayrı güzel olmuş, hele sözlerindeki o vuruculuk bitiyor insanı; ''kalbimde duracağına yanımda olsaydın ya'' daha başka ne denebilir ki?

    Sev Diyemem
Sevmedin beni ne yapayım
Zorla sev diyemem ya
Ben sana çok aşıktım
Sen de ol diyemem ya

Herkesin bir dengi var
Ben seninki değilmişim
Baksın gözlerin bana
Parlasın diyemem ya

Ben böyle geldim böyle gideceğim
Aynı şeyleri söyleyeceğim
Binip yalnızlar vapuruna
Gidip bir daha dönmeyeceğim

Ne yaptıysam olmadı
Gurursuz olamam ya
Bir gün seversin sandım
O gün gelmedi asla

Kalbimde duracağına yanımda olsaydın ya
Hayaline alışırım gerçeğin üzüyorsa

Ben böyle geldim böyle gideceğim
Aynı şeyleri söyleyeceğim
Binip yalnızlar vapuruna
Gidip bir daha dönmeyeceğim
Seni bir daha görmeyeceğim

Ben böyle sevdim böyle seveceğim
Aynı hislerle öleceğim
Binip yalnızlar vapuruna
Gidip bir daha dönmeyeceğim
Seni bir daha görmeyeceğim

13 Aralık 2010 Pazartesi

Bambaşka Bir Maç

   Gecen günlerde gerek oyunuyla gerek sonucuyla bir mac butun futbol muhabbetlerine yon verdi. Namı diger El Clasico olan bu mucadelenin adı izleyenlere bircok şeyi anlattı. Öncelikle bu macın neden bir klasik oldugunu gorduk, biz deki gibi derbinin adının olay değil mucadele oldugunu anladık. Sonra 13 macta 10 galibiyet ve 2 beraberlik alıp hiç maglup olmayan takımın adı Real Madrid olsa bile Barcelona'nın bu seriyi 5 golle bozabilecegini dorduk. Mourinho'nun bile g.t olup dakikalarca agzından tek bir kelime cıkmadan ve en önemlisi de o artist adamın el kol hareketleri jest ve mimikleriyle ün yapmış şahsiyetin macın son yarım saatinde sabit durabildiğini gorduk. Bir takımı oynatmamanın rolu iyi pas yapmak oldugunu bir kez daha gorerek anladık. Zira Real Madrid'in 245 isabetli pasına, Barca 609 isabetli pas yaparak karşılık vermiş. Dünya'nın en popüler oyuncularından biri olan Cristiano Ronaldo'nun caesiz kalabildiğini gorduk, Almeria'ya 8 atmak kolay bizim macta boyle bir şey olması zor derken ki ruh haliyle mac anındaki ruh halinin nasıl birbirinden farklı oldugunu gorduk. Messi'nin insan olmadıgına bir kez daha şahit olduk.
Dünyannın en iyi kalecilerinden biri olan Casillas'ın yerden kalkamadıgını gorduk, Mourinho'nun takımının defansından beş gol sızabildiğini gorduk. Sergio Ramos'un profesyonel futbolculugunun bes gole kadar dayandıgını sonrasında mahelle maclarındaki cocuklara benzediğini saga sola saldırdıgını gorduk. Hayatta nerde olursak olalım buyuk konuşmammız gerektiğini, yarının neler getirceginin belli olmadıgını gorduk bir kez daha Mourinho sayesinde. Daha bir sene önce aynı stadda şov yapan adamın, mac sonunda esip gurleyen adamın nutkunun tutuldugunu gorduk. Kapak yapma deyiminin geldiği son noktayı gorduk. (bkz: “Sen tercümandın, tercümansın, tercüman kalacaksın) Kısacası bir futbol macından fazlasını izledik, futbolun asla sadece futbol olmadıgını, bir mucadeleden fazlasını gördük.

11 Aralık 2010 Cumartesi

Futbolun Geldiği Son Nokta

Mac Öncesi; Barcelona- Real Madrid

Türkiye'de Futbolun Geldiği Son Nokta;
Maç Öncesi; Beşiktaş Bursapor
Bir hafta arayla iki maç; Gecen senenin İspanya şampiyonu Barcelona ve Real Madrid... Geçen sene Türkiye şampiyonu Bursaspor ve Beşiktaş..

10 Aralık 2010 Cuma

3D Televizyon Hem De Gözlüksüz

    Siyah beyaz, renkli, tüplü, tam düz, plazma, LCD, HD, Full HD, LED, Full HD LED, 3D diye gelir televizyonun seruveni. En son teknoloji olan ve derinlik hissi veren 3D televizyonlar cıkmıştı en son piyasaya ama sadece özel bir gözlükle izlenebiliyordu. Bu da cazibesini azaltıyordu, düşünsenize evde oturup cekirtdek yiyip televizyon seyredip muhabbet edeceksiniz, gözünüzde gözlük tuhaf karşılanabilirdi. Bu konuda çözüldü en sonunda be Toshiba firması ilk gözlüksüz 3D televizyonu ürettiğini acıkladı. 30 ekran ve 50 ekran olarak piyasaya cıkacak olan televizyonların fiyatları mı? 30 ekran modelin 120 bin yen (1,400 dolar), 50 ekran modeli de 240 bin yen (2,800 dolar) civarında olacakmış.

7 Aralık 2010 Salı

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 15.Haftanın Ardından

  Yıllar sonra ilk kez Bursa macında Beşiktaş İnönü stadına misafr takım alınmasına karar verildi. Aradaki husumetin durumu belli, eger boyle bir karar alınıyorsa gerekli önlemler de alınmalıydı. İki bıcaklı yaralı, kavga furulutu, copların havada uçuştugu, biber gazlarının solundugu, Dolmabahce'nin savaş alanını andırdıgı bir hafta geride kaldı. Ne olursa olsun bazı şeyleri aşamayacagımızı kanıtladık bir kez daha.
Bu hafta futbolun unutuldugu bir hafta oldu. Şiddetin golgesinde gecti, heryerde kavga görüntüleri izledik. Geriye kalan notlar ise şöyle;
* Bursa'nın Beşiktaş'a puan kaybettiği haftada Trabzon Buca karşısında kazanarak en yakın rakibiyle puan farkını beşe çıkardı ki bu da muthiş bir moral ve motivasyon sagladı takım için.
*Fenerbahce ise Karabuk'u devirip 3. sıraya yükseldi, Alex Karabuk'e attıgı golle Süper Ligdeki bütün takımlara en az bir gol atmış oldu.
*Galatasaray ise 3 puan aldı uzun zaman sonra, bir nevi pansuman oldu, yaranın hala kanayıp kanamadıgı ise haftaya belli olacak.

5 Aralık 2010 Pazar

Ülker Dankek Çikolatam


Ülker Dankek Çikolatalım, % 40 cikolata oranıyla yeni tadıyla tum marketlerde, blablablaaa. Birşey tutmaya gorsun bizim ülkemizde hemen ardından türüyor benzerleri. Benzerleri cıkıyor da bu kadar da benzerini yapmayın bu benzer değil aynı bkz: Eti Browni Intense, Bir de resimlerle bakalım;

Herseyi aynı olunca paketinin de farklı olması kacınılmazdı.

1 Aralık 2010 Çarşamba

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 14.Haftanın Ardından

   Bir takım düşünün ki son 5 macında sadece bir gol atmış ve bu takımın averajı eksilerde yani attıgı gollerden fazlasını yemiş. Ligin ilk yarısının bitmesine cok az kalmış ama hala ligin orta sıralarını zorluyor. Teknik direktor değişikliğine de gitmiş üstelik... Galatasaray'ın bu sene üst üste gelen sıkıntıolarına ilaç gibi gelecek bir mactı beklenen. Derbinin kazanılması yeni bir başlangıc yeni bir soluk yeni bir hava getirecekti takıma, taraftara. Ama olmadı, beş hafta sonra atılan ilk gol 90+3'de gelince 2-1'lik skorla maglup ayrıldı Galatasaray kendi sahasında. Son altı sezondur Sami Yen'de kazanamaayan Beşiktaş kazanmış oldu. Bunun gibi bir cok istatistiğin daha içine edilmiş oldu bu sene.
   * Haftanın başka önemli macında Kayseri Bursa'ya 2-0 kaybetti. Beraberlik beklediğim bir mactı oyle de gidiyordu, taa ki 83. dakikaya kadar. İşte ne olduysa ondan sonra oldu ve Kayseri 2-0 kaybetti.
   * İstatiskleri haksız cıkaran bir hafat oldu bu hafta ve Fenerbahce yıllar sonra hem de delasmanda İstanbul Buyuksehir Belediye'yi yenmeyi başardı.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...