26 Kasım 2010 Cuma

New York'ta Beş Minare

Fragmanının Filmden Daha Güzel Oldugu Film;
  İlk gun film izlemek risklidir, daha hakkında hiçbir geri dönüş almadan gider izlersiniz. Genelde bunu uzun suredir takip ettiğim mutlaka izlemeleiyim dediğim filmler için yaparım (bkz. Avatar) Neredeyse ilk kez boyle bir gaflete düştüm, o gun sinemaya gidesim vardı ve izlenebilecek tek film buydu, merak da ediyordum acıkcası. Kadroya baktım; Haluk Bilginer, Engin Altan Düzyatan, Ali Sürmeli gibi başarılı oyuncuların yanı sıra (Başrol oyuncularından biri olan Mustafa Sandal'ı görmezden geliyorum) ”Cehennem Silahı” filmiyle hatırlayacagımız bir Danny Glover, ”Yüzyüze” den Gina Gershon... Afişlerine baktım, profesyonel ellerden cıktıgı belli, biraz hatta biraz değil epey Amerikan filmlerinden cakma olmuş ama olsun sonucta filmin adı New York'ta 5 minare olsun o kadar dedim. Fragmanını izledim halikulade, cok basarılı olmuş. aksiyon sahneleri muthiş, konuya göz attım enterasan. Dedim neden olmasın, tamam yönetme, yapımcı ve başrol oyuncusu Mahsun Kırmızıgül olabilir ama malum tabular yıkılmak için vardır, önyargılı olmayalım izleyelim. Gittim izledim cıkışta söylediğim ilk cümle keşke sadece fragmanını izleseymişim oldu. Neden mi öncelikle filmin konusuyla film aynı yolda ilerlemiyor sonra Mahsun Kırmızıgül'ün okul yıllarında hiç edebiyat dersi almadıgı cok belli. Zira orda ogretilen ilk şey; paragraf ya da kompozisyon yazmaktır. Kompozisyon yazarken de ögrteilen ilk şey yazının bir giriş bir gelişme bir de sonucunun olması ve konudan sapılmadan o yolda ilerlenmesidir. Bircok konuyu aynı yola sokup haarmanlamaya calışmış Kırmızıgül, öyle olunca da bir konunun üstünde durulmamış. İçinde bir cok konu olsun ve bunların hepsi vurucu konular olsun, damardan girsin hassas noktalara değinilsin böylece daha cok izlensin, ilgi ceksin mantık böyle işleyince filmin gidişatı da bu yönde olmuş. Aslında bu durum yani işin hassaslık ve vuruculuk boyutu Mahsun Kırmızıgül'ün bir anda direk yönetmen, yapımcı, oyuncu olarak lambadabak girdiği sinema dunyasındaki yol haritası sanki yada her yönetmenin bir tarzı vardır ya Kırmızıgül tarzı da bu olsa gerek. Önce Beyaz Melek ile büyüklere saygı, dogudaki bu konualara olan hassasiyet, batıda millet yaşlıları onca eziyet yapılan huzurevlerine koyarken doguda baş tacı ediliyor mesajı, bir iki can alıcı işkence sahnesi, bir sunu da soyle yapalım biraz daha aglatalım gayretini izledik. Sonra Güneşi Gördüm ile türk kürt kavgası aynı duvarda daga cıkan ve askerde olan kardes resimleri, bir yandan töreler, bir yandan kardeş kavgaları yine damardan damardan girilme cabası. Türk sinemasında ne kadar fukara edebiyatı yapılırsa o kadar başarılı olur o zmana ne duruyoruz hadi aglatalım anlayışı. Son olarak da New York'ta Beş Minare ile bu tarzın tavan yapmış hali. az ona Amerika'ya gönderme yapalım, az islami terore, biraz da toreye giydirdik mi vermiş oluruz duyguyu anlayışı. Sonuc Mahsun Kırmızıgül'ün olay yaratan yeni filmi. Dikkat ederseniz tüm filmleri oyuncu kadrosu mükemmel. Hep usta isimlere yer verilmiş, neden konudan damardan giriyoruz bu insanları aynı filme de koyalım sükse yapmak nedir görsün millet.
 Filmin tavsiye edilecek bir yeri yok ama sırf Haluk Bilginer'in muhteşem oyunculuguna bir kez daha hayran olmak için, amerikan filmleri tarzı aksiyon sahnelerini bir de türk filminde görmek için izlenebilir.

25 Kasım 2010 Perşembe

Körler Sağırlar Birbirini Ağırlar

      Galatasaray ve Başiktaş bu senenin iki hayal kırıklıgı, iki takımda buyuk umutlarla başladı oysa sezona, Guti'li Queresma'lı Beşiktaş 6 galibiyet 3 beraberlik ve 4 yenilgiyle 6. sırada. Son 5 macında 2 galibiyet 2 beraberlilk 1 de maglubiyet almış. Galatarasay'ın durumu ise Beşiktaş'tan daha vahim; sadece 5 galibiyeti olan Galatasaray'ın 2 beraberliği var maglubiyet sayısı ise galip geldiği macların saysından 1 fazla ve 10. sırada. Üstelik son beş macında tek galibiyeti var 2 maglubiyet 2 de beraberlik, averajı ise -3 son beş macta ise 5 gol yiyip 2 gol atmış. Yani iki takımın hali de içler acısı, ikisi de lige tekrar tutunmak için galip gelmek istiyor, iki takım için de bu macın önemi 3 puandan fazlası, kazananaın moral motivasyonu üst seviyede olacak ve bir dahaki maclara ayrı bir havayla cıkacak, kazananın bu sezon ki ilk derbi galibiyeti olacak, kazanamayan ise özellikle Galatasaray olursa bu takım lige %99,9 havlu atacak, berabrelik ise iki takımın da işine gelmez. Atmosfer böyle, ben herşeye ragmen Kayseri karşısındaki futbolun %75ini oynadıgı takdirde Galatasaray'ın galip gelecegini düşünüyorum, yeter ki Hagi garantiye kacmasın defansıf bir takım cıkarmasın (hoş ofans için de pek alternatifi yok ama) Mantalite olarak Fenerbahce ya da Kayserispor maclarında oldugu gibi oynatsın takımı bu mactan galibiyetle ayrılması için yeterli. Gariban ülkemin 2 numaralı eglencesi bakalım sonuc ne olacak...

*fotograf sportifcumleler.blogspot.com imzalıdır

24 Kasım 2010 Çarşamba

24 Kasım Ögretmenler Günü



 Tüm öğretmenlerimizin, öğretmen olmak isteyenlerin, bu meslek için yanıp tutuşanların, bu meslege gönül verenlerin, öğretmen olmak istiyorum ama ösym'de tanıdıgım yok diyenlerin, kpss'ye bu sene daha cok calışacagım seneye inşallah diyenlerin, içinde birilerine birşeyler öğretme aşkı olan herkesin ögretmenler günü kutlu olsun.

23 Kasım 2010 Salı

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 13.Haftanın Ardından

    Kısa sure önce Fenerbahce kariyerinde ligdeki 100.golune ulaşmıştı Alex ve Fenerbahce'nin bu alanda en cok gol atan yabancı oyuncusu olmuştu. Super ligin 13. haftasında Bucaspor'la oynayacak olan Fenerbahce için bu macta atılacak ilk gol Fenerbahce'nin lig tarihinde 3000.golü olacaktı. Bir Galatasaraylı olarak bu gol Fenerbahce'den kime nasip olsun diye sorulsa hiç şüphesiz direk Alex derdim. Öyle de oldu daha macın hem de 30. saniyesinde Alex'in éalın bu da 300.gol dediği muthiş golu geldi" Öyle ki ben daha yeni televizyon karşısında istifimi alamamış maviler mi sarılar mı Fener diye düşünürken geldi gol. Sonra ilk yirmibes dakika saydırmaya devam etti Alex; 3001, 3002 diye.. Bir an hiç durmayacak sandım, ilk yarım saatte bu maca alt oynayan herkesin kuponunu yatıran adam oldu Alex.
İlk üç golden sonra Fenerbahce'de bu macta başka kim gol atsın deseler ancak bu kadar olurdu, sakatlıktan cıkan Niang'ın forma giydiği ilk macta gol atması tekrar formuna yaklaşması açısından moral olarak cok önemliydii oldu. Müzmin yedek Semih'in yine sonradan girdiği macta golle buluşması her zaman onmelidir. Fenerbahce için cok güzel bir hafta oldu, gerek 3 puanı 5 golle almaları gerekse üst sıralardaki tüm takımların puan kaybetmesiyle bu haftaki kazancın 3 puandan fazla olması Fenerbahcenin bu hafta ne kadar kârlı cıktıgın göstergesi.
Beşiktaş kendi sahasında Konya ile karşılaştı bu hafta, 1-0 geriden 2-1 öne gecmesine ragmen berabrelige razı oldu, son 3 maclık seride galibiyet beraberlik galibiyet olarak surdurdugu grafiğine bareberliği ekleyerek istikrarını bozmadı, şaka bir yana 4 haftadır maglubiyetleri yok sanırım bir daha ki hafta sıra pna gelmiş gibi gorunuyor bu tabloda. Hani bazen tek bir resim cok şey anlatır ya Beşiktaş'ın durumunun özeti de bu resim şimdilik.
   Haftanın en önemli macı, sonucu en cok merak edilen macıysa Kayseri de oynandı, bu mac gecen sezon Ali Sami Yen'de oyanan Galatasaray Bursaspor macını hatırlattı bana, o macın arından nasıl olur da bu mac golsuz berabere biter demiştim aynısını bu macta da diyorum. İki takımda onca pozisyona girdi, ceza sahasına bir cok orta yapıldı, kornerler serbest vuruslar, bir macta olabilecek hersey vardı macta ama koca 90 dakika tek bir gol olmadı. Aslına bakarsanız macın hakkı berabrlikti ama golsüz beraberlik değildi. Bu arada hakemin de hakkını vermek lazım ancak bu kadar rezil bir mac yonetilirdi onu da başardı.
Kısa Kısa:
* Bursa gecen hafta Galatasaray'ı Sami Yende 2-0 yenen Manisa'yı hem de Manisa da 2-0 yenmeyi başardı. İşte fiksturde Galatasaray'ı takip etmenin bir diğer avantajı.
*Kasımpaşa İnönü'deki (pardon FiYapı İnönü'deki) Beşiktaş beraberliğinden bu yana cıktıgı iki macta da maglup olmadı.
*Bu arada ligde 5 galibiyeti 8 maglubiyeti bulunan Manisa'nın hiç beraberliği yok iddaa oynayan arkadaşlara duyrulur. (böyle dedim ya ilk mac berabere biter kesin)
*Büyükşehir Belediye son beş macında 4 galibiyet bir beraberlik alarak son beş haftalık periyodda lier konumunda ve bu hafta Fenerbahce ile oynuyor gerisini siz anlayıverin gari.
*Önümdeki hafta hem lig için hem de Galatasaray için en güzel seneryo şu olur;
Galatasaray Beşiktaş: Galatasaray kazanırsa
Bursa Kayseri berabere biterse
Gaziantep Trabzon berabere biterse
İstanbul BB- Fenerbahce berabere yada belediye alırsa
İşte o zaman ligin tadı bambaşka olur, olur mu bence olmaz değil:)

19 Kasım 2010 Cuma

Retired Extremely Dangerous; RED

Bruce Wills... Morgan Freeman... John Malkovic... Mary- Louse Parker, Karl Urban... Liste boyle uzayıp gidiyor. Filmin kadrosuna bakınca zaten bir bunları bir arada goreyim diye girip izleyesi geliyor insanın filmi. Emekliya ayrılan eski bir CIA ajanı olan Frank Moses (Bruce Willis) başına gelen olayları aksiyonla harmanlayıp komik bir bicimde sunmuş film. Cok büyük beklentilere gerek yok aslında 1 saat 50 dakika boyunca hoş zaman gecirmek istiyorsanız izleyin derim her turlu. En başta Bruce Wills abimizin yıllar gecse de formundan birşey kaybetmediğine şahit olun. Ekranda her Morgan Freeman'ı gorusunuzde yüzünüzde bir gülümseme olması için izleyin, Malkovic'i izlemenin keyfine varmak için izleyin. Her turlu izleyin derim ben, zira bugunlerde sinemalarda pek keyifli film kalmamışken kacırılmaması gereken bir filmdir bence her turlu.

17 Kasım 2010 Çarşamba

Bu Taraftarın Sucu Ne?

    Galatasaray taraftarı her zaman vefalı olmuştur, ne şartta olursa olsun takımının arkasında olmuş, yeri geldiğinde yönetimin bile unuttugu birçok Galatasaraylı ismi herkesten önce onlar hatırlayıp bagrına basmıştır. Her kotu mac sonrası takımının tesislerine koşup gürültü cıkarmaz. Sabırlıdır, nereye kadar dayanacagını bilir, nerde ne zaman ne kadar tepki vermesi gerektiğini bilir. Galatasaray bu sene lige kotu başladı istikrarsız devam etti, hala da kötü devam ediyor, buna ragmen en ufak bir tepki, takımın konsantasyonunu bozacak en ufak bir eylem içerisinde bulunmadılar. Taa ki Manisaspor macının 78. dakikasına kadar; aslında 77 dakika boyunca hiç aralıksız desteklendi takım. Bir an olsun bile susmadı, avazı cıktıgı kadar bagırdı, her zamankinden daha cok cırıpındı, bu kötü gidişattan kneilerine de pay cıkarıp, taşın altına biz de elimizi koymalıyız deyip üzerine düşenden fazlasını yaptı.
    Maalesef ki taraftarın tüm cabalarına ragmen sahada onları duymayan, hissetmeyen bir takım vardı. 1-0 yenik olmaraına ragmen üst üste iki pas yapamayaan, gol atmak için hiçbir caba gostermeyen bir takım vardı. Bütün takım değildi tabi ama en cok sorumluluk alması gereken kişiler o gun sadece bedenen oradaydılar. Öyle olunca Manisasporun ikinci golu de kacınılmaz oldu. Manisa dediğin takıma Glatasaray o ana kadar lig tarihinde hiç yenilmemişti, üstelik mac Ali Sami Yen'de oynanıyordu. Ama sahadaki onbirde ruh yoktu ve bu onbirin mimari olan Sultan I. Adnan ve onun yandaşı II. Adnan'la başlandı protestoya sonra hakeden herkese mesaj gönderildi. Önce sahaya sırt cevrilip alkışla protesto edildi, sonra Adnanlara ve sahadaki birkac isme isim de belirtilerek tepkiler dile getirildi. Bu arada bu tepkinin Hagi'yle bir ilgisinin olmadıgı Hagi'ye yapılan sevgi gösterisiyle özellikle dile getirildi. Sonra Hakan Şükür gibi efsane isimler zikredilip sahadakilere mesaj verilmeye calışıldı bakalım kim bu mesajı ne kadar alabilmiş birlikte görecegiz.

16 Kasım 2010 Salı

Kurban Bayramı


Bayramdan Önce;
* Yaklaşan kurban bayramı dolayısıyla kurbanlıklar pazarlardaki yerlerini almaya başladılar.
* Bu sene kurbanlık fiyatlarında gecen seneye gore %40'lık bir artış söz konusu.
* Belediyeler izin verilen yerler dışında kesim yapanlara ceza-i işlem uygulayacak
* Kurbanların anadolu yakasından avrupa'ya gecmesi yasak!

Bayram Günü;
* Camiler bayram namazı için doldu taştı.
* Sahibin elinden kacan dana tem'i birbirine kattı.
* Kurban kesmek isterken yanlışlıkla kendilerini yaralayan yaklaşık 5000 acemi kasap hastanelik oldu* Belediye izin verilen yerler dışında kesim yapanlara ceza yagdırdı.

Bayramdan Sonra:
* Bayram süresince alınan fazla kilolara dikkat
* Dönüş yolunda yogunluga ve aşırı trafiğe dikkat,
* Kurban etini fazla kacıran onlarca kişi farklı şikayetlerden hastanelere akın etti.
* 9 günlük bayram tatili sona erdi,

&; Başlıklar her bayram benzerlik gösterse de, bayramların tadi her zaman başkadır, aynı şeyler farklı tatlar verir, ve her bayram vesiledir hatırlamaya tüm dostları, sevilenleri, eski gunleri, güzel hatıraları...
 Bayraımınız Kutlu Olsun...

15 Kasım 2010 Pazartesi

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 12.Haftanın Ardından

   Süper ligin 12. haftası da geride kaldı yani nereden baksanız lig başlayalı 3 aydan fazla olmuş. Lakin ligdeki goruntu hala ligin 3. yada 4. haftası gibi. Öncelikle ligin ilk 4 takımın da Anadolu klulerinin olmasını yürekten tebrik etmek lazım. Fener formda değil, Beşiktaş atak oynamıyor, Galatasaray batak oynuyor falan gecelim bunları o yada bu sekilde ilk dort sırayı paylaşan ve puan durumundaki 3 büyüklerin hegomonyasını yıkan Trabzon, Kayseri, Bursa ve İstanbul belediye'yi ayrı ayrı takdir edelim. Hazır Bursaspor 30 yıllık gelenegi yıkıp şampiyonlugu anadoluya getirmişken bunu bu takımlardan birisi yada yine bursa devam ettirir inşallah. Flaş transfer yapmadan, milyon dolarlık oyuncular almadan, mütevazi kadrolarıyla takım olmayı beceri 3 büyüklere futbol dersi veren bu takımları ayakta alkışlayalım.
    Gelelim haftanın en önemli macına, son dort haftaki yazılarımda da sürekli dile getirdiğim üzere Bursaspor son bir aylık periyottaki performans cubugu surekli aşagıyo dogru iniyor. En son gecen hafta beraberliği zor kurtaran Bursaspor bu hafta bunu başaramadı ve Trabzonspor'a 2-0 yenilerek ligdeki namaglup unvanını kaybetti. Aslında Bursa'nın bu seneye dair bir eksisi de  fiksturde Galatasaary'ı takip ediyor olması. Çünkü bir hafta önce Galatasaray'la karşılaşıp moral ve motivasyon toplayan takımlar Bursa karsısına daha bir özguvenle cıkıyorlar. Gecen hafta Galatasaray karşısında 2-0 galip gelen Trabzonspor aynı skorla Bursa'yı da yendi ve liderlik koltugundaki yerini biraz daha saglama aldı.
    Fenerbahce Alex'in Fenerbahce kariyerinde 100. golunu atarak öne gectiği macta 78 ve 85. dakikalarda gelen gollere engel olamadı ve sahadan 2-1 yenik ayrıldı.Tam Fenerbahce takımı Aykut hoca  oyun yapısı sisten hepsi acımasızca eleştirilmeye başlanacakken ertesi gun Sami Yen'de gündemin 180 derece değişmesiyle bu haftayı sessiz sedasız sadece 3 puan kayıpla atlattı.
    Beşiktaş da 2-0 kazandı bu hafta, heryerde Beşikatş'ın geri dönüşü olarak bahsedilen bu skor bu haftanın en yanıltıcı skorudur. İlk golu ilk yarının son dakikasında Guti'nin penaltısından 2. golü macın son dakikasında Hilbert'in ayagından kazanan Beşikatş için soylenebilecek tek söz bu hafta sadece 3 puan aldılar yoksa sahaadki takım ve oyunun gecen haftalardan hiçbir farkı yoktu. Hatta son donemlerde izlediğim en sıkıcı maclardan biriydi. 2-0 bakınca net bir skordur ama Beşiktaş'ın oyununa bakınca o kadar net değil kesinlikle.
   Bu haftanın skoru 2-0'dır  kesinlikle, Kasımpaşa 2-0 yendi Sivasspor'u ve ligdeki ilk galibiyetini aldı. Trabzon 2-0 yendi Bursayı ve iki hafta önce lider olan rakibiyle puan farkını 4'e cıkararak müthiş bir moral ve seri yakaladı. Galatasaray 2-0 yenildi Manisa'ya hem de tarihinde ilk defa, onu ayrı bir şekilde ele alacagım...

10 Kasım 2010 Çarşamba

10 Kasım


Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir."


                                                                          Mustafa Kemal Atatürk
              

                                                                Bu millet sana minnettardır.

9 Kasım 2010 Salı

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 11.Haftanın Ardından

   Hani bazı maclar vardır hata kabul etmeyen, en ufak bir hataya yer olmayan, ekstra motivasyonla, ekstra mucadeleyle oynanması gereken, gereksiz riske girilmemesi, garantici davranılması gereken işte o maclardan biriydi Trabzonspor Galatasaray macı, öyle de oldu. Hatayı kabul etmedi; gecen sene Emre Güngör bu sene Servet Çetin son iki senede Avni Akerde bırakılan 3 puanların baş sorumlusu oldular yaptıkları bireysel hatalarla. Böyle olunca toparlanma surecindeki Galatasaray forumunun zirvesindeki Trabzonspor'a yenilip bu sezon ki 5 maglubiyetini aldı. Bu haftaya kadar tek beraberliği saymazsak 5 galibiyet 5 maglubiyet var istikrarı kes, müthiş. Hoca değişti ilk onbir değişti, sistem değişti ama puan tablosundaki yer hep aynı; ligin 11. haftasında 9. sıra Galatasaray'a reva mıdır?
      Fenerbahce bu hafta kendi sahasında Eskisehir'i agırladı Alex2n dönüşü olarak nitelendirilebilecek macı farklı kazandı Fenerbahce. Alex'in en cok tartışıldıgı zamnda bu güzel oyununu bir de golle suslemesi, Niang'ın ve Guiza'nın sakatlıgında ilk onbir oynayan Semih'in iki gol birden atması Fenerbahce için maca dair pozitif gelişmelerdi. 4-2 biten macın tek negatif yonuyse Diego Lugano'nun Sezer ile girdiği tartışmayı devre arasında da surdurmesi sonucu devre arasında soyunma odası koridorlarında kırmızı kart gormesiydi. Sahalarda cok gorulmeyen bu olay yine Lugano'ya kısmet oldu. Disiplinisiz hareketleri ile her zaman gundemde olan Lugano yine olayların adamı olamay devam ediyor. Beni şaşırtan konu ise aynı kavgaya Bilica'nın karışmayıp olaylara seyirci kalması, o da maca ilk onbirde başlamayıp yedek cıkmasından olsa gerek.
   Bursa ise Antalya delasmanındaydı bu hafta, son haftalarda acıkca gozlenen düşüş bu hafta da devam etti macın ilk yarısında 2-0 geriye düştüler. Ligin yenilgisizi tek takımı olan Bursaspor macı 2-2 kazanmayı bildi ikinci yarıda, ünvanını da korumus oldu boylelikle. Macı cevirdi cevirmesine de ilk golde Ali Tandoganmacı yarıda bırakmak zorunda kaldı. Travma gecirdiği anlaşılan Tandogan'ın sahalara donmesi bir ayı bulacagı soyleniyor.
   Beşiktaş ise kendi saha ve seyircisi önünde, Iverson'u taraftara tanıttıgı bir gunde su ana kadar sadece 2 puanı olan Kasımpaşa karşısında üstelik de Guti ile Quaresma ile sahada olmasına karşın mactan beraberlikle ayrıldı. İlk golu 75'te kalesinde goren Beşiktaş 85'te berabreliği saglasa da hatta son dakikada penaltı kazansa da, enaltıyı Guti kullansa da olmadı galip gelemedi. Bu mac gosterdi ki futbol sadece yıldızlarla oynanmıyor.

5 Kasım 2010 Cuma

Allen Iverson Beşiktaş Cola Turka

     İlk telaffuz edildiğinde yok artık deyip güldük hepimiz. Iverson ve Beşiktaş ColaTurca hiç olacak bir ihtimal değildi. Iverson gibi NBA'in son donemdeki en buyk yıldızının sayı kralının mvp'sinin kısacası son onbes yılına damga vurmus birisinin adının Beşiktaş'la anılması bile buyuk bir olaydı bir bakıma aslında. Sonra dedikodular artmaya başladı daha sık telaffuz edilmeye başladı adı heryerde. Şaşırdık, heyacanlandık
Cok gecmeden resmi acıklama geldi ve Amerika'dan ilk görüntüler, olmuştu, gerçekti NBA yıldızı Allen Iverson Beşiktaşta'ydı. Kim ne derse desin bu olay su ana kadar yapılmış tum branşlardki en bomba transferlerden biridir. Onun için bu konuda soylenecek tek söz varsa o da helal olsun'dur. Transferde emegi gecen herkese helal olsun. Böyle bir yıldızı Türkiye'ye getiren herkese helal olsun.

1 Kasım 2010 Pazartesi

Türkiye Spor Toto Süper Lig; 10.Haftanın Ardından

    10. haftanın en önemli macıydı Bursaspor Fenerbahce macı, bir yanda ligin lideri bir yanda bir turlu istikrar yakalamayan Fenerbahce. Bursa'nın kazanması demek aradaki puan farkının acılması demekti. Ama benim beklentim berabrelik olacagı yonundeydi oyle de oldu. Guzel de bir mac izledik mucadele yonunden iki takımı da tebrik etmek lazım. Ne şiş yandı ne kebap aslında bir yerde.
    Haftanın bir diger merakla beklenen macıysa Hagi'nin Galatasaray'ın başında ikinci macu olan Antalya macıydı. gectiğimiz hafta derbide oynattıgı istekli göze hoş gelen futbolla taraflı tarafsız herkesin begenisini kazanmıştı Hagi ve takımı. O yüzden bu hafta takımın gosterecegi performans merak konusuydu. Nitekim de ilk yarıda buldugu gollerle kazanmayı bildi Hagi'nin Galatasaray'ı fakat sorun o kdar buyuk ki Galatasaray'da oyle bir iki haftada düzeltilecek gibi değil. Derbinin yıldızı Pino'nun bu macta golle buluşması onun için de iyi bir motivasyon kaynagı oldu.
     Trabzon için bir ilk yaşandı bu hafta ve deplasmandaki ilk golunu yedi. Konya'da 1-0 geri düşmesine ragmen macı 2-1 kazanarak son haftalardaki yukselen grafiğin, surdurdu. Beşiktaş macından bu yana 4. macını kazandılar su an ligin en formda en istikrarlı takımı olma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar.
     Beşiktaş bu hafta kazanarak 3 mactır sure gelen kazanamama durumundan kurtuldular ama oynadıkları oyun hala rayına oturmamıs tren gibi sallana sallana gidiyor. Boyle giderse bu 3 puan sadece bu haftanın kârı olur, oyun olarak bir sistemin oturması şart.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...