29 Haziran 2010 Salı

Bir Kriz Nasıl Yönetilmez; Fenerbahçe Yönetimi


Fenerbahçe yünetimi Daum'dan kurtuldu sonunda, ama kurtulana kadar da akla karayı sectiler. Zaten en başından beri hata olan Daun secimi -ki aynı yönetim 2006 da son macta kacan şampiyonluktan sonra kendileri yollamışlardı Daum ve ekibini- yine kendileri getirdiler takımın başına. Hem de öyle 1+1 falan değil 3 yıllık sözleşme imzalattılar bizzat toren yapıp. Yönetim aynı yönetim, hoca aynı hoca mantık da aynı mantık olunca yine aynı hüzran yaşandı ve son macta şampiyonluk kactı hem de büyük bir rezilllikle. Hal boyle olunca birileri gitmeliydi ve bu isim başkan olmayacagına göre Daum'da karar kılındı. Buraya kadar anormal birşey yok aslında.
Bu kısımdan sonrası ve gidişat, yaşananlar prestijini sarstı fenerbahcenin hem kendi taraftarlarına hem tüm futbolseverlere. Çünkü olay kim daha çirkef muhabbetine geldi. Yılardır sahip oldugu maddi güçle ovunen fenerbahçe yünetimi sınıfta kaldı bu yaklaşımıyla en başta yapmaları gerekeni en sonda yaptılar hem de herkesin ağzına sakız olarak.Olması gereken 3 yıllık kapı gibi sözleşme yaptıgın hocayı kovacaksan oturup konuşup anlaşıp istediği tazminat bedelini indirebildiğin kadar indirp, anlaşabildiğin noktada konuyu uzatmadan büyütmeden kapatmak. Fenerbahçe yonetimine yakışan yada onlardan beklenen tavır da buydu. Sonucta Daum'dan bir Ertugrul Saglam duruşu bekleyemezsin evet başarısız olduk bunda en buyuk pay bana aittir istifam budur bes kurus da talep etmiyorum desin. Gerek almanın paragöz tavrı gerekse yine para için olsa da başka bir takımla olan sözleşmesini bitirp Fener'in teklifini kabul etmesi bunların olmayacagının kantıydı zaten. Aziz Yıldırım tekrar başkan secilince verdiği 3 yıl üst üste şampiyonluk sözinin ürünüydü Daumi ligi tanıyan Türkiye'yi bilen biriydi o kadar garanti görülmüştü ki şampiyonluklar ondan 3 yıllık sözleşme yapılmıştı. Ama madem o kadar sözleşme yapıldı ya arkasında durulmalı ya da bu şekilde muhatap olunmamalıydı kendisiyle. Daum daha tatilinden döner donmez Ataturk Havalimanında takımın sözleşmeli hocasıyım görevimin başındayım mesajı verdi. Fenerbahçe yönetimi ise careler aramaktaydı kurtulmak için Daum'dan. Önce sağlığı bahen edilip saglık raporu istendi kendisinden, sanki ilk defa sözleşeme yapılacak futbolcu gibi testlere tabii tutuldu Daum. Kendisinde üstün alman zekası olan Daum'da gitti tum bu kontrolleri Fenerbahce'nin sponsoru olan Acıbadem'den almak yerine başka bir hastaneden tum masraflrı kendi cebinden ödeyerek aldı tam teşekküllü saglam raporunu.
Sonucta kaz gelecek yerden tavuk esirgenmezdi ne de olsa iyi tanıyordu Türkiye'yi. Sonra Daum ve R.Koch haric tum yardımcılarının işine son verildi. 'Onlar yoksa ben de yokum mesajı beklediler Daum'dan' Ama Daum kararlıydı bir satranc ustası gibi taşları düşünerek hareket ettiriyordu, fevri davranmadı, görevimin başındayım dedi ısrarla. Bu defa sözleşmeli çalışanımızdır hamlesi geldi yönetimdensabah sakiz akşam beş samandra da olacaktır denildi Daum için. Ona da eyvallah dedi Daum. O da olmayınca tazminatın para kısmında anlaşma yoluna gidildi ve Herr Daum sorunu çözülmüş oldu böylece. Bu kriz aşamasında kendiyle çelişmiş oldu Fenerbahce yönetimi, Herr Daum'da istediğini almış olarak ayrıldı. Öyle ki bu surec hem bir kriz nasıl yonetilmez sorusunun cevabıdır, hem de Fenerbahce yönetiminin kendilerinin tuttuğu bir adama karşı yenilgisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumumuzun daha etkili, daha verimli olması için lutfen sonuna isim, lakap, initial, plaka vb birşeyler ekleyelim

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...