Süper ligin dorduncu haftasının ardından öne cıkan iki takım var; bunlardan birisi Trabzonspor digeri de Bursaspor. Tarbzonspor sahasında Sivasspor'u tam 6 golle gecti, hen de gollerin hepsi birbirinden güzel izlemesi keyif veren goller. Özellikle Yattara'nın iki gol atması bu sene için birşeyler yapacagına bir ışık olması acısından sevindirizi. Zira Yattara son 8 senedir Trabzon'da olmasına ve bu surede dişe dokunur hiç birşey yapmamasına ragmen kendisine kaptanlık verildi, belki de bunun sorumluluguyla birşeyler yapma gayretinde. Bu gayreti de meyvelerini vermeye başladı.
Bursapor ise emin adınlarla devam ediyor yoluna, gecen sene kazanılan şampiyonlugun ardından herkesin beklentisinin aksine boş cıkmadılar, havaya girip bu sene dibe cakılmadılar. Aksine aynı ciddiyetle devam edip ligin su anda puan kaybetmeyen tek takımı oldular. 4'te4 yapmakla kalmayıp bu 4 macta sadece 1 gol yediler, onu da bu hafta. Bu haftaki Eskişehirspor macı nasıl bir oyun disipliniyle oynadıklarının en buyuk göstergesi. Zira ilk yarı 1-0 geriye düşmelerine ragmen, 70. dakikadan sonra oyunu cevirmesini bildiler. En başta inanc ve disiplin olmak üzere büyük takımlarda olması gereken herseye yavas yavas ve emin adımlarla sahip olma yolundalar. Bu yolda bugun tarihlerinde ilk kez Şampiyonlar Ligi macına cıkıyorlar, Türkiye'nin şamiyonlar Ligindeki tek temsilcisi olan Bursaspor'a yurekten başarılar diliyorum.
Galatasaray ise Metin Oktay'ın bolca anıldıgı gecede, Gaziantep ile karşılaştı. Mac öncesinde ve mac boyunca Metin Oktay vardı heryerde. Tribunde dev formalar, pankartlar, yazlar, resimler.. Yanlızca b,r detay atlanmış bu maca cıkılmadan once herkesin beklentisi Metin Oktay ile özdeşleşmiş olan parcalı formanın giyilecegiydi. Ama bunu Gaziantepspor'a bildirmeyi unuttukları için renk uyumundan dolayı bej renk formayı giymek zorunda kaldılar. Maca gelince Galatasaray aynı Galatasararay tek fark 1 golle galip gelinmesi. Birde transferin son gunlerinde alınan Misimovic ve İnsua'nın azıcık da olsa oyuna katkıları ama genel olarak performans cok kotu. Hucumda etkili olunmadı bir turlu gerci bunda Gaziantep'in 4 defans oyuncu onlerinde 2 ön libero ile oynamaları da etkili oldu belki ama yine de Rijkaard'ın takımından özellikle hucumda daha cok varyasyonlar beklenirdi dogrusu. Macın en etkili isimleri Misimovic, Insua ve Kewell'dı, etkili dediysek kötünün iyisi anlamında. Cok seyler beklenen Elano ise yine aynı hayal kırıklıgıydı, öyle ki onun yerine oyuna giren Aydın daha cok iş yaptı.
Bu haftanın en yaralı takımı ise Fenerbahce oldu, Kayseri karsısında alınan 2-0lık malubiyet ve kotu futbol hemen bizim ac medyanın Aykut'u topun agzına koymasına neden oldu. Ardı sıra cıkan haberler de cabası. Fener de kazan kaynıyor, Aykut'un ipi her an cekilebilir, Bir aylık ömrü kaldı.. Yazana yazana bir yerde azıcık başarısızlık gormesinler ac kurt kesiliyorlar hepsi. Tuhaf bir sekilde Fenerbahce'de Aykut'un başarılı olmasını istiyorum ben, bunun nedenlerini de yazacagım ileriki gunlerde. Şu an için tek bir konu var ki o da Aykut için işler iyi gitmiyor. Onmuzdeki hafta oynanacak olan Beşiktaş derbisinde alınacak çok kötü bir sonuc Fenerbahce'de ki hayatını başlamadan bitirebilir. Fenerbahce'de tüm bunlar olurken Beşiktaş'ta ise tam tersine herşey yolunda gidiyor. Bu hafta Querasma'sız cıktıkları Ankaragücü macından 4 golle galip ayrıldılar. Sadece Q7'den ibaret değiliz takım oyunu oynuyoruz mesajını verdiler.
*Büyük takımlarda bunlar olurken ligin dibinde yer alan Manisaspor 4. haftayı da puan alamadan geciren tek takım oldu ve super ligdeilk fire verildi. Teknik direktor Hakan Kutlu dönemi bitti, yerine 'büyük kurtarıcı' Hikmet Karaman geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumumuzun daha etkili, daha verimli olması için lutfen sonuna isim, lakap, initial, plaka vb birşeyler ekleyelim