Galatasaray'da bu sene kopan yapraklardan en önemlisi, en profesyoneli, en karizmatiği. Galatasaray'da yeri en doldurulamayanı. Futbola memleketim olan Balıkesir alt yapısında başlaması, Balıkesir'in alt yapısından cıkan tek kişi olması sebebiyle her zaman sempatil baktıgım kişilik. 13 Aralaık 1973'te Bursa'da dogmuş Sönmez Filamentspor'da futbola başlayıp ve 1992'de profesyonel olarak 1992-1993 yılları arasında Balıkesirspor'da oynamış kendisi. Burada farkedilip 1993'de Fenerbahce'ye transfer olan Emre Aşık, 1996 yılında İstanbulsupora bedelsiz olarak transfer olmuş ve burda 4 yıl boyunca burda mucadele etmişti. 200-2003 yılları arasında Galatasaray'da Lucescu'nun vazgecilmezi olan Emra Aşık hayatının en parlak dönemini de burda yaşamıştı. Kaptan Bülent ile olan uyumu bu konuda Galatasaray'ın o zaman için ne kadar şanslı oldugunu sonradan gözterecekti.

Hani futbolda tekmeye kafa uzatan topcu deyimi vardır ya işte bu yakıştırmanın en cok yakıştıgı oyuncudur Emre Aşık hiç şüphesiz ki. Agresif ve mucadeleci yapısı defans oyuncusu için daha ne olsun tadındadır. En kritik anlarda yaptıgı kayarak topu söküp alma mudahalelerini ve o konuda zamanlamayı ayarlamayı en iyi şekilde başaran ender futbolculardan biridir. Türkiye'de üç büyük takımda da oynamasına karşın GAlatasaary taraftarı onu her zmana bagrına basmış desteğini hiçbir zaman esirgememiştir. Emre AŞık'ın kariyeri kadar özel hayatı da her zmaan gündem olmuştur. Yakışıklılıgı, Aysın Kayacı ile olan ilişkisi, 26 aralık 2004 Endonezya depremi sırasında oluşan tsunamilerin o bölgedeki tüm adaları ve kıyı kentlerini etkilemesiyle tatilini geçirdiği oteli yıkılan ve maldivlerde mahsur kalmasıyla magazin basınının da kendisine fazlasıyla ilgi gostermesine sebep olmuştur. O zamanlarda sahalarda ender gorulen bir olayı da vardır ki yıllar gecse de unutulmayacak. Kendisinin Beşiktaş'ta Nobre'nin Fener'de oynadıgı yılda bir karambol anında basmıstır Nobre'ye pandiği ve Erman Toroglunun Maraton programının yarım saatini bu olaya ayırmasına, olaydan bahsederken basur operasyonu diye anlatıp izleyen milyonları dakikalarca gülme krizine sokmasına neden olmuş oyuncudur aynı zamanda.
2002'de milli takım ile Dunya Kupsaı 3.lüğü yaşayan Emre Aşık 2008'de de Avrupa futbol şampiyonasında bize yine 3.lük getiren kadronun bir parcasıydı. Bu yönüyle milli takımın en büyük başarılarında pay sahibi olan ender oyunculardandır. Kendisi Milli Takım'ın Amerika'da Çek Cumhuriyeti'yle oynadığı maçta son kez milli formayı giyerek jübile yapmıştır. Bu seyehatin öncesinde Ataturk Havalimaında karşılaştık Emre Aşık ile, Okan Buruk'un pasaportunu evde unutmasından dolayı onu beklerken ayaküstü sohbet ederken samimi tavırlarıyla bir kez daha takdirimi kazanmıştır. Aynı zamanda fubola veda ettiğini ama Galatasaray'a veda etmediğini Florya'da birkaç proje oldugunu bundan sonra da Galatasaaray'da gorev alabiliceginin haberini vermişti o gün. Zaman neler gösterir bilinmez ama Galatasaray ruhunu taşıyan Emre Aşık'ın her zaman Galatasaray'ın bir parcası olması yukarda da bahsettiğim gibi bir şekilde yollarının tekrar kesişmesi dileğiyle. Güle güle Emre Aşık, güle güle tekmeye kafa uzatan adam, güle güle adam gibi adam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumumuzun daha etkili, daha verimli olması için lutfen sonuna isim, lakap, initial, plaka vb birşeyler ekleyelim