20 Temmuz 2010 Salı

2010-2011 Transfer Dönemi; Spor Basını


Dunya Kupası'nın da geride kalmasıyla ülke de spor gundemi tamamen transferlere cevrildi, hal boyle olunca her gun yeni isimler gazetelerin sutunlarını susluyor. Zaten gazete özellikle de spor gazetesi okumanın zor oldugu ülkemizde bu zamanda hiç göz atılacak gibi değil. Bir bakıyorsunuz aynı takım aynı gazetede 5 tane oyuncuyla kesin anlaşmış, her an imza atabilirmiş hatta son zamanların populer cumlesi de; 'Kesin anlaşmaya varıldı formaları basılmaya başlandı'

Üstelik öyle kendilerinden emin yazıyorlar ki, sanki anlaşmanın altında bir de onların imzası var, 'kapalı kapılar ardında sunlar konusuldu' E be kardesim kapalı kapılar ardında da sen nerden duydun da yazdın gazetene, madem gazete de yer alacaktı neden kapalı kapılar ardında o zaman. Bu dönem bizim spor basının yaratcılıklarının tavan yaptıgı donemdir. Ne kadar ünlü yıldız yazılırsa ne kadar desteksiz atılırsa o kadar tiraj yaparım mantıgıyla yapılan haberlere artık şaşırmaz olduk. Öyle ki aynı gazete her gun bes farklı isimden bir ayda en az 150 isim yazıyor bir takım için sonra da içlerinden bir tanesi isabet edince ertesi gun başlık hazır 'Biz demiştik', 'Bizi okuyan ögreniyor' Aynı sayfaya bir de eski gezete sayfası ekliyorlar üstelik.
Hiç mi kendi kendilerine sormuyorlar acaba kesin anlaştı denilen diğer isimler nerde diye. Pişkinliğin alası başka birşey değil. Bir de kendi kendilerini yalanlama huyları var tabi, aynı adam bir gun önce bir takıma yazılıyor, ertesi gun başka bir takıma. Elinden kaptı, gol attı gibi ifadeler de eklendi mi başlıga cazibesi artıyor tabi haberin. Önce yerlil oyuncuları büyük takımlara yolluyorlar bir bir. Bu senenin bu konuda ki en populer ismi Sercan Yıldırım, transfer dönemi başladıgından beri Beşiktaş, Fenerbahce, Galatasaray hepsini dolaştı sırayla. Hemen ardından Arda önce Liverpool'lu oldu sonra Manchester City'ye yollandı ama Tottenham da cok ısrarcı oldu.
Sonra her takıma özel yazılan oyuncular var iki takım arasında paylaşılamayanlar da. Sanki butun hersey tamam klubuyle oyuncuyla anlaşılmış da oyuncu tercih yaacak iki takım arasında. Cok kolay ya bu işler oyle. Hayır o kadar kesin iafedeleri yazarken kişi hiç mi dusunmez bunları yazıyorum ama millet bana gulmesin diye. Ya da daha onceden bahsedilen oyuncu alınınca biz demiştik nidaları atan gazete niye Henry New York Red Bulls ile anlaşınca biz onu Fenerbahce için düşünmüştük ama o gitti New York'a bunun için sizden özür dileriz demez hiç.
Bir de bu donemde ki haberlerin benzer yönü ise sunum biçimleri. Bütun cumleler edilgen biçimde yazılır ya da soylenir. Şu ismin bu takımla anlaşıldıgı öğrenildi, kesin imzanın su tarihte atılacagı belirtildi, su isimle hiçbir pürüzün kalmadıgı kulislerde konuşuldu. Kim soyledi, kim belirtti, kimden ne zaman nerde ögrenildi, bu kulisler nereleridir, kim konuşur burda. Haberciliğin temel ilkeleri olan hiçbir soruya cevap bulamazsınız çünkü çogu birilirinin bir tarafından üretilmiştir.

Hal boyle olunca da bunları okuyan gariban halk da beklentiye giriyor haliyle, sanki orda okudugu her isim gelecekmiş ya da kesinmiş gibi bir atmosfer oluşuyor ister istemez. Ne kadar cok satılırsa o kadar iyi mantıgıyla yapılan haberlerin yalan satmak oldugunu anlamıyor mu bu gazeteci abilerimiz. Sen bariz bir tarafından yalan uydurup kandırıyorsun milleti hiç mi rahatsızlık duymuyorsun yaptıgın haberden. Şu yaz mevsiminde gölgede hamakta gazete okumak zevk iken sen yaptıgın sacma sapan haberlerle milletin bu zevkinin de içine ediyorsun. Sadece sacma da değil kendi içinde mantıgı bile olmayan haberler bunlar, aynı takıma bes oyuncu yazılıyor takım hepsini alsa zaten yabancı sayısı onbes olacak yapmayın etmeyin ayıptır yahu.

1 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorumumuzun daha etkili, daha verimli olması için lutfen sonuna isim, lakap, initial, plaka vb birşeyler ekleyelim

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...