30 Ekim 2009 Cuma

Ve Sonunda..

# carpe diem : oyna
Ve beklenen gun geldi football manager 2010 piyasaya cıktı. Hem de yepyeni değişiklik ve özelliklerle. Bilineceği üzere gecen sene 2009 versiyonunda 3d mac izlenebiliyordu. Noktaların yerini futbolcularının alması FM için bir devrim sayılabilrdi. Bu sene ise bu özelliğin üstune bir de tribun eklemişler. Üstelik gecen senenin aksine macı 3d izlerken tekılma kasma vs yapmıyormus. Yeni arayuzu resimlerden de görülebilecegi üzere gayet başarılı. Ayriyeten mac sonunda pas şut istatistiklerini oyuncu bazında gormek enterasan olacak.


Yapılan en köklü ve gerekli değişikliklerden birisi de hiç macı kesmeden oyunu durdurmadan taktik ve oyuncu değişikliğine gidebilme, oyunun ortasında sol üstten acılan pencere bize coğu konuda ptariklik saglayacak gibi duruyor. Zaten FM nin oyuncu ve lig bazlı değerlendiröelerini anlatmaya gerek yok bu konuda fifaya gore cok iyiler transfer yapmak falan cok gercekci. Gerci Güiza'ya 18, Baros'a ise 14 finishing verilmesi biraz talihsiz bir secim olmuş ama Sabri'ye 9 finishing vererek kelitesini ve gercekciliğini ispatlamıştır:)


Oyunun orjinal sürümü 90tL den satışa sunulmuş, ayrıca torrent sitelerine de düşmüş. Gelenek üzerine cıktıgı gun ilk yaması da yayınlanmış ayrıca turksportal.com da turkiye ligini gercek fiksturuyle oynamak isteyenler için de bir yama hazırlanmış. Onikinci haftayı yakalayıp her hafta bir mac yapıp oynmaka enterasan olur gercekten ama bu cok tavsiye edilen bir durum değildir, bir sure sonra gerceği ile sanalı birbirine karışabilir. İyi eglenceler...

27 Ekim 2009 Salı

Derbi Notları

Bir Fenerbahce Galatasaray derbisni daha geride bıraktık. Galatasaray kotu oynadı kendi oyununu oynayamadı ve kaybetti bana gore ilk neden budur ama gözden kacmayan kacamayacak olan birkac detayı atlamamak lazım.


*Mac öncesi kadrolara bakıyorum Galatasaray yine klasik dizilişiyle sahada herhangi bir şekilde defansı garantiye alayım vesaire mantığı yok oyununu oynamaya gelmiş. Arda Elano Keita Baros'tan oluşan hucum dortlüsü sahada. Fenerbahçe'ye bakıyorum takımda forvet yok. Bildiğin iki tane forveti yedek kulubesine oturtmuş C. Kazım sahada, işte Herr Daum'un müthiş zekası kendi sahamda kontra ataklarla Kazım'a atılacak uzun paslarla pozisyona girmek tabi Daum'da bu kadar kötü bir Galatasaray beklemiyordu karşısında ondan önceden lanını ona gore yapmış. Plan ama ne plan bu kafa yapısıyla Turkiye'de epey puan toplar ama sadece Turkiye'de Daum'un su kadrosuna ve sonuca sevinen Fenerli arkadaşlarında Daumvari zekalarını takdir ediyorum ama bu sene avrupa'da cok ağlarsınız onu soyliyiyeim. He Avrupa bizim işimiz değil derseniz orası başka.



*Kadroları ogrendik iki takım maca hazırlanacak daha maça başlamadan takımlar ısınırken kavga cıkıyor. Kavgayaı cıkaran adamın art niyetli oldugu ne kadar belli, direk Arda'ya sataşıp konsantrasyon bozmak, kandi sahanda ısınan adamı ki bu adam birazdan maca cıkacagın rakibin itmek ne kadar etik? E sen orda o artistiği yaparsan rakip sahaya gelince ne yapacaksın? Elin memleketinde ezmezler mi seni butun maclarını kadıkoy'de mi oynayacaksın? Gerci ben o hareketin o adamın kendi istegiyle değil de başkalarının yönlendirmesiyle yaptıgı kanısındayım. Bu da gösteriyor ki tek amacı koca sezonda Galatasaray'ı yenmek olan Fenerbahçe'nin kafa olarak ne kadar iyi hazırlanmış. Amaç Galatasaray'ı oyuncuları sinirlendirip kendi oyunlarını oynamalarına engel olmak.



*Öyle ki bunu yaparken sahaya yabancı madde atmaktan insan hayatını hiçe saymaktan bile geri kalmıyorlar, yoksa sahanın hakeminin kafasını yarmanın daha başka mantıklı bir acıklaması olamaz, bu ne hırs bu ne azim. Hakem o yahu hakem macı yonetecek kişilerden biri, yoo orası Kadıkoy ya cıkış yokmuş, herseyi anladık da hakemin ne gunahı var adama daha maca başlamamış daha tek bi hata bile yapmamış, Ayıptır, yazıktır o insanın da çoluğu çoçugu anasu babası var macı izleyen, hiç mi utanmazsın ey mukemmel(!) seyirci Turkiye Futbol Federasyonun hakeminin suratını kan revan içinde bırakmaya. Bakalım bu konu Fenerbahce'ye ceza olarak kac macla dönecek. Bakalım MHK kendi adamına ne kadar deger veriyor ya da Fenerbahce'ye verdiği değerden az mı fazla mı hep baraber göreceğiz.



*Keita'nın atılması dogru adamın yaptığı hareket bariz kırmızı kart, ama pozisyonu goren aklı başında herkes kendisiyle futbol kuralları haricinde herseyi yapan Carlos'a ki bariz sarılmış guya kosesini kapatıyor ya adamı elense et, kucakla cek bunların hepsi normal. Mantelite aynı Carlos'u bile uydurmuşlar kafa yapılarına ne yapalım edelim bu macı kazanalım.


*Ya doksan dakika kalecinin gözüne lazer tutan taraftar bozuntusuna ne demeli, bu şekilde kendine avantaj saglamayı düşünmek ne kadar ahlaki cercevede. Ki bu ilk defa da yapılmıyor ama bu macta artık işin ucunu iyice kacırdılar, resmen her pozisyonda bir iki kişi tutmaya başladı, özellikle sanki birkac kişiyi bu konu için görevlendirmişler.


Sonuc olarak Fenerbahce ne yaptı ne etti kazandı bu sene için taraftarlarını memnun etti, Nirvanaya erdirdi tebrik ederim ama gelin şu kafa yapısından sıyrılın artık, hem su derbiyi daha çirkin hale getirmeyin hem de kendinizi daha fazla küçültmeyin. Çünkü lig tek mactan ibaret değil bu macta final değil azıcık futboldan keyif almak için oynayın, izleyin, yönetin!!!

25 Ekim 2009 Pazar

İşte bu kötü oldu

Sağlık Raporu: Milan Baros
Emre Belözoğlu ile bir pozisyonda giriştiği ikili mücadele sonucu sakatlanarak oyunu terk etmek zorunda kalan Milan Baros, soyunma odasında yapılan ilk müdahalenin ardından Bakırköy Acıbadem Hastanesine nakledilmiştir. Yapılan ayrıntılı muayene ve tetkiklerde sol ayak ikinci ve üçüncü tarak kemiklerinde kırıklar tespit edilen Milan Baros’un ayağı hemen alçıya alınarak hastaneden taburcu edilmiştir

Galatasaray için bu gecenin tek kaybı ayak tarak parmagında kırık tespit edilen Milan Baros oldu, hem de iki tanesinde birden varmış yani bu demek ki en az iki ay sahalardan uzak kalacak e form tutması vesaire bu da üç aya yakın demek. Derbiyi kaybetmişiz üç puan gitmiş vs hiçbiri önemli değildi bu kotu haber kadar. Bu arada haberde de dediği gibi kadıkoy'de ki adamı taa Bakırkoy acıbadem hastanesine nakletmek de hangi akla hizmetse oysa hem kadıkoy'de hem de kozyatagı'nda acıbadem hastanesi var!!

Bitmez Çile


Arkadaş ne bitmez Kadıköy çilemiz varmış; yıllar değişiyor hocalar değişiyor oyuncular değişiyor ama sonuç aynı bu gidişte Fenerbahce turkiye kupasını alacak galatasaray hala kadıkoy de kazanamayacak. Acun bile 500 bin tlyi verdi sonunda ama bizim makus talihimiz aynı malesef. Değişmeyen hiçbirşey yok yine kavga döğüş, yine tribunden atılan cisimler ki bu sefer duble yapıldı Galatasaraylı oyuncuları gectik hakemi de vurmayı başarmış akıllının teki, yine kırmızı kart. İlk yarıda sahada olmayan Galatasaray ikinci yarıda kıpırdandı ama Keita hemen bunun üzerine tuz biber ekti ve sonuc kacınılmaz oldu. F. Rijkaard mac oncesindeki olayların da etkisiyle kırmızı kart görür endişesiyle Arda'yı oyundan cıkardı ama Keita cıktı sahneye Arda cıktı ama ben burdayım dedi ve gereksiz yere kırmızı kart görüp takımı on kişi bıraktı. Takım tel tel dökülürken sahanın en iyisi olan Hakan Kadir Balta'yı tebrik etmeden gecemeyecegim. Leo Franco bile hata yaparak bu gruba katkı saglarken en saglam en sogukkanlı adamdı helal olsun. Neyse lig uzun bir maraton ve bu maratonun bir de Ali Sami Yen ayağı var. Tüm fenerbahceli arkadaşları tebrik ederim bu arada mac sonu şovlar konfeti vs hepsi mükemmeldi tıpkı bir avrupa devini yenmiş gibi kutlama yapıldı kim bilir belki de siz haklısınız:)

Fenerbahçe vs Galatasaray

Ve zaman gelir nefesler tutulur, tek bir konu kalır geride, gün olur sami yende gün olur kadıköyde, değişmeyen tek şey bu macın kalitesi ve farkıdır. Öyle ki üçüncü sınıf avrupa ligleriyle bir tutulan ligimizin birinci sınıf maçıdır, ünü bırakın avrupayı dünyaya taşmış maçıdır. Dünya derbilerinde ilk üçe girmiş hatta kimilerine göre bir numarasıdır.

Daha bir hafta öncesinden konuşulmaya başlanana üzerine yazılan çizilen bu macın öncesinde ki hafta arasındaki hiç bir macın turnuvanın puanın önemi yoktur. Ünlü ünsüz taraflı tarafsız ilgili ilgisiz herkesin mutlaka söyleyecegi bir sözü vardır bu mac için. Bir fuıtbol bayramı heyecan fırtınasıdır ve asla doksan dakika değildir. Ligimizin gurur duyulacak tek yönüdür belki de...
Bu macların kadıkoy'deki ayagı biz galatasaraylılar için on yıldır çile oldu malasef. On yıldır ne kadar totem yaptıysam tutmadı Yeri geldi tam yedide telefonu falan kapatıp sinemaya mı gitmedim, iki ün uyumayıp o saatte uyumaya mı çalışmadım ne yaptıysam ne merak etmekten alıkoydum kendimi ne de sonucun bizim aleyhimize olmasını engelleyebildim. Yanıma fenerli bir arkadaşı da alıp tam yedide filme girdik her sene ayrı bi hayacan ayrı stres en iyisi kafa rahat izleyelim filmi cıkınca nasıl olsa ögreniriz sonucu dedik daha filmin de macında ilk yarısı bitmeden ön sırada oturan lavuğun teki gol oldu fener attı diye bağırmaz mı sen gel de sövme şimdi.
Maalesef ki son bir kac yıldır derbiler beklentinin altında mactan cok olayların konusuldugu müsabakalar oldu. İstenmeyen herşeyi izledik ya tribünlerde olay cıkardık ya saha içinde rahat duramadık hele en son ali samiyendeki derbi ise en sıkıcısıydı. Hele benim için tamamen hüsrandı kombinemi tek mac için 125 ytl ye satmayıp ne olursa olsun izleyecegim bu macı dediğim, ertesi gün cok erken saatte başlayan işime ragmen tribunde yerimi aldığım ama tam anlamıyla hayal kırıklıgına ugradığım mac oldu. Ama bu sene iki takımın kadro yapısı oyun sitili ve bu seneden beklentileri gösteriyor ki bambaşka bir mac olacak. İnşallah bol gollü müthiş bir mücadele izleriz ve sonucta iyi oynayan kazanır. Ve son bir temenni inşallah iyi oynayan taraf Galatasarayımız olur.

20 Ekim 2009 Salı

Yürü git laeannnn:)


# carpe diem : izle



Yazın başlarında kanal d de tanıtımları dönmeye başladığında sacmsaan bir yaz dizisi klasik bayago esprilerle dolu bir aile dizisi oldugunu düşünmüştüm Geniş Aile için, bu önyargı elimde kumanda kanalları zaplarken üçüncü bölümden bir iki sahneye denk gelince kırıldı. Yılmaz Erdoğan'vari kelime oyunlarıyla bezenmiş güzel espriler yer almakta hepimizin başına gelebilecek komik olaylara gondermelere bol bol rastlamak mumkun.Özellikle bazı karakterlere özgü ifadeler seyir zevkini artırmaktadır.Cevahir'in Şükufeye surekli methiyeler düzmesi, Ulvi'nin Cevo sen varsan ben her tırlu varım abi derken ki el hareketi, Mürsel'in olur olmaz yürü git lann derken aldığı surat ifadesi, evin en küçüğü zekeriya karakterinin ki kendisi ergenliğe yeni adım atmış gençliği temsil eder sürekli isyankar tavırları, evin kızı rolundeki Nazan'ın temizlik titizlik hastalığı, annenin cinsallik saplantısı hepsinin bir araya gelmesi her ve her hafta bizim toplulumuzu en güzel şekilde yansıtan başka bir konuyla harmanlanması izleyenlere televizyon başında keyifli dakikalar gecirme imkanı sunmaktadır. Diziyi hiç izlememiş olanlara özellikle üçüncü bölümdü sanırım, zekeriya rolundeki gencin kendini uvey evlat sanmasıylagelişen komik olayların anltıldıgı bölümü izlemesini tavsiye ederim.

Diziyi bu kadar izlenir kılan metin yazarlarının kaliteli sayılabilecek hatırı sayılır esprilerinin yanı sıra Halit Akçatepe, Rasim Öztekin gibi usta isimlerin yanında Ufuk Özkan(emret komutanım), Bihter Dinçel(avrupa yakası), İlker Ayrık (kerem ile aslı) gibi genc ve yetenekli kişilerden oluşmuş kadrosu. Ne zaman izleyebileceğinize gelince en başlarda kanal d bu konuda bir türlü karar verememiş ti çarşamba günü yayınlamaya başlattığı diziyi sonra pazartesiye aldı hemen ardından pazara döndü ve en sonunda salıya sabitlendi. Her salı saat sekizde Kanal d den rtakip edilebilir. En son bu akşam 15. böülümü yayınlanan dizinin ilk bolumlerde ki kalitesi yok gibi sanki, hazır biraz tutmusken devam ettirelim tadında zorlama konulara gecmeye başladılar ama yine de izlemeye değer, özellikle de yerli kanallardaki bu kısırlıkta...





18 Ekim 2009 Pazar

Hayata Dair...


Hayat nedir bizim için? Sabahtan akşama oradan buraya koşuşturmalarımız mı? Verilen bir işi hakkıyla yerine getirdiğimizde ki iç huzur mu? Ya da sevdiğin insanlarla güzel zaman gecirip gülüp eglenmek mi? Ya da sevdiğin bir filmi diziyi ya da macı izlerken aldıgımız keyif mi? Ya da W. Shakespeare'in dediği gibi "Dünya bir oyun sahnesi ve biz de onun oyuncularımıyız?" Eger oyleysek hangi oyunu oynarken daha cok mutluyuz?
Peki nasıl yaşamalıyız da bu hayttan sıkılmayalım? Ya da en cok ne zaman sıkılırız bu hayatta? Suphesiz ki sıkılmak da hayatın bir parcası ama kimsenin isteyerek kabul edecegi bir duygu değil elbette, nasıl olmalı peki yasantımız derken iki farklı gorusten bahsetmek istiyorum; carpe diem yani günü yakala, vazgecme, yaşamı umursa, kendi gerceğini bulmak istiyorsan düşünü kovala. Bir diğeri ise; memento mori; asla ölmen gerektiğini unutma. Bundan sonraki yazılarımda ölmeden once mutlaka yapılması gereken konuları carpe diem baslığı altında, hep bu dunya için koşturdun biraz da otesini düşün tadında ki yazı görüş ve düşüncelerimi memento mori başlığı altında sunacagım, şu ana kadar okuyarak değerlendirerek, gerek yorumlarıyla gerekse tavsiyeleriyle yanımda olan tum dostlarıma cok teşekkür ediyorum, bugun itibariyle tam bir ay olmuş burda yazmaya başlayalı ve bu bir ayda 15 yazı yayınlamışım ortalama iki gunde bir yazı, bence ortalamanın altında ama kendimi tanıdığım için bu bile kabul edilebilir bir sayı:)

12 Ekim 2009 Pazartesi

Yok Artık

Son zamanlarda Galatasaray Tvyi sık izler olmuştum gerek kamp goruntuleri mac oncesi sonrası programları olsun gerek futbolcularla teknik ekiple özel roprtajlar olsun gerekse diger subelerimizden haberler olsun kaliteli programlar yapmaya başladılar diye düşünmeye başlamıştım. Bir de nostalji kısmı vardı ki tadından yenmez ki benim gibi dusunenlerin sayısı zon zamanlarda epey artış gostermiş ki yapılan ölçümler de bunu kanıtlar nitelikte, takım kanalları içinde en cok izlenen kanal olmuş BJK Tvyi hiç saymıyorum ama kaliteli programları ile takdirimi toplayan FB tvyi geride bırakması şaşırtıcı. Hatta digiturk de en cok izlenen dördüncü kanak bile olmuş. Buraya kadar hersey güzel, yanlız bunu fırsat bilmak ve her fırsatta futbolun bir endustri oldugunu gözümüze sokmak ne oluyor onu anlamadım. Digiturkunuz olacak ustune ayda da bes lira vereceksiniz ve Galatasaray Tvyi izleyeceksiniz. Digiturk'e gecmek, yeni logo, yeni jenerikler, yeni programlar, internetten de izleme olanagı hepsi halikulade de bu en son uygulama hepsinin üstüne perde cekti. Kombine alınsın, dergiye abone olunsun, store ürünlerini tercih edelim yetmez bir de Galatasaray Tvyi para verip de izleyin daha ne bekliyor ki Galatasaray yonetimi. Bu menatliteyle yakında resmi siteye giriş de paralı olur bu gidişte -ki su an en cok tıklanan resmi siteymiş takımlar bazında- hatta yetmez facebook da galatasaray sayfasına uye olmak da paralı olsun. Yonetimin yeni uygulamarını merakla bekliyoruz efendim...



Galatasaray TV Üyelik Sistemi Başladı!
Türkiye'de giderek gelişen ve rekabetin arttığı endüstriyel futbol ortamında, kulübüne destek olmak isteyen her Galatasaraylının yararlanabileceği yeni bir mecra hayata geçirildi. Galatasaray TV, yeni bir üyelik sistemine geçti. Böylece sadece Galatasaray tarafından sağlanabilen ve sadece Galatasaray TV'ye tahsis edilen tüm özel içerikler, Türkiye'de ilk kez Galatasaray taraftarına Üyelik Sistemi dahilinde ulaştırılıyor. Yeni yayın dönemine giren Galatasaray TV'de başlayan üyelik sistemi ile, Galatasaray TV üyesi olacak Galatasaraylılar bu özel içeriklere sahip olurlarken, kulüplerine de destek olacaklar. Kulüp-taraftar işbirliğinin sağlamlaştırılmasına yönelik bu yeni işbirliği, Büyük Galatasaray Ailesinin oluşturulması yönünde bugüne dek atılan adımların bir yenisi olacak. Galatasaray Spor Kulübü ile Digiturk arasında yapılan anlaşmayla sadece Digiturk platformunda yayın yapacak olan Galatasaray TV, bugünden itibaren üyelik sistemine geçiyor. Digiturk üzerinden 75. kanaldan yayın yapan Galatasaray TV Üyelik sistemine aylık sadece 4.99 TL ile dahil olunabilecek. Üyelik sistemine giriş oldukça basitleştirildi. Galatasaray TV servisi olmayan ve kanala gelen üyeleri özel bir ekran karşılayacak ve ekrandaki özel algoritmayı SMS olarak gönderen üye anında Galatasaray TV Üyelik Sistemine girmiş olacak. Ayrıca Digiweb internet sitesinden de Galatasaray TV Üyelik Sistemine girilebilecek. Galatasaray TV'nin Özel İçeriğio Maç öncesi ve maç sonrası özel görüntülero İdmanlar (bir kısmı canlı)o Özel röportajlaro Tüm transfer haberleri ilk kez GS TV’deo Takımın tüm maçlarından özel görüntülero Galatasaray’ın eski maçlarıo Basketbol, voleybol da dahil olmak üzere tüm branşlardan haberler, özel programlar

GS TV Üyelik Sistemi

Aylık: 4,99 TL

3 Aylık: 13,98 TL

6 Aylık: 26,94 TL

12 Aylık: 48,96 TL

10 Ekim 2009 Cumartesi

Ticari lazım mı abi?

Herkesin özellikle istanbul gibi buyuk yerlerde yasayanların mutlaka işi düşer taksiye. Durum boyle olunca her populer seyin korsanının oldugu gibi taksinin de korsanını yapıvermişler hemen. Hem de güzelce kılıfına uydurup rent a car demişler güya taksi cağırmıyorsun araba kiralıyorusun, gelen abi de özel şöforun olsa gerek. Hal böyle olunca İstanbul'da nerdeyse herkesin telefon rehberinde bir tane rent a car numarası var suphesiz. Peki ne bu korsan taksileri bu kadar populer yapan şey, sadece normallerinden neredeyse yarı fiyatı kadar uygun olması mı? Değil elbette. Adamlar oyle bir sistem kurmuslar ki nerden nereye kac liraya gidecegini onceden biliyorsun elinde ki cizelge sayesinde. Yani fiyatlar sabit. Diyeceksiniz ki ticari taksilerde bu fiyat değişkenlik mi gosteriyor peki?

Bu konuda benim de bizzat şahit oldugum gidilecek yerin kuş uçuşu mesafesi aynı oldugu halde nasıl fiyat farklılıklar oluşmuş gorelim.
İstanbul'a ilk geldiğim gunler;
Esenler Otogar - Cevizlibağ (bizim ev) : 19 ytl
Aynı hafta birkac gun sonrası;
Esenler Otogar - Cevizlibağ (bizim ev): 15 ytl (ama taksiciyle anlaşarak)
Yine birkac hafta sonra;
Esenler Otogar - Cevizlibağ (bizim ev): 8,50
Megerse sadece Davutpaşa tarafından gidelim demek yetiyormuş. Hal boyle olunca insanın kazık yediğine bizzat şahit olması alternatiflere yoneltiyor. 15 ytl verdiğim taksici beni eve sadece 8 dakika da getirdi, dedim abi nasıl oluyo ben gecen 20 dakika da geldim; Elemanın cevap; "istanbulda ki taksicilerin %99 u serefsizdir bunu hiç unutma" "-sen herhalde %1lik kısma denk geliyorsun" dedim, adam ise gayet rahat bir ses tonuyla "yoo ben de o %99 luk kısma dahilim" demişti. O zaman bir anlam verememiştim soylediklerine ama aynı yeri 8 tl ye de gidince ne kadar hak verdim bilemezsiniz.

Şüphesiz ki herseyin korsanına karşıyız, formanın, kitabın, cdnin ve de taksinin. Ama taksici abilerimiz de tuttugunu opmeyi alışkanlık haline getirmemeleri lazım. Arada gercekten cok iyi niyetliler var ama sayısı cok az. Hele o turistlere yapılanlar ise tam bir insanlık ayıbı, adam Sultanahmet den Karakoy Limana nasıl bir yol izlediyse 50 TL isteyebiliyor. Tamam hakkınızı arayın, miting yapın, korsana karşı durun, emeğinizi caldırmayın ama arada da şapkanızı önüneze koyup dusunun siz kimlerin hakkını, haksız yere parasını çalıyorsunuz!!!
Her türlü emek hırsızlıgına HAYIR!!!!!

9 Ekim 2009 Cuma

uefa champions league


Şamiyonlar Ligi.. Bir diğer ifadeyle Devler Ligi....
Son baharda macların oldugu her salı ve carsamba akşamları içimizde ayrı bir cosku ayrı bir heyecan olusturan dev organizasyon. Her macı ayrı zevkli her macı ayrı mücadele dolu. Her mactan once bilirdik ki hangi takımların macı olursa olsun ayrı bir zevk bambaşka bir heyecana sahne olacak ki hiçbir zaman da haksız cıkmadık. Normal lig macların otesinde bambaşka bir heyecana.


Bu macların oldugu hafta once acaba hangi mac var bu aksam hangisini izleyecegiz diye bir merak salardı içimizi. Akşam olur 21:45 de başlayacak maç için Star Tvinin basına gecer o şampiyonlar liginin klasikleşen müziğiyle moda girer hevesle macı beklerdik. Bir nevi futbol bayramıydı bizim için.
Star Tv.. Turkiye'nin ilk ozel televizyonu, Cem Uzan'ın kurdugu sonradan Uzanların mallarına tedbir konmasıyla TMSf'ye gecen ve daha sonra ihaleye cıkarılıp Dogan medyaya kazandırılan, AydınDogan'ın turk basınının yarısına yakınına sahip olmasına sebep olan kanal. İşin bu kısmı bir donem gundemi epey mesgul etmesine karşın futbolseverleri cok da ilgilendirmeyen bir olaydı.

Taa ki 29 Eylul Salı akşamı Star tvnin başına gecene kadar, saat on gibi kanalı acıp baktıgımda sacma sapan klasik bir aile dizisni gorunce şok oldum. Hemen acaba yanlış mı hatırlıyorum diyip elime gecen ilk iddaa gazetesinden programa baktım. Bir yanlışlık yoktu, aralarında Fiorentina- Liverpool macının da bulundugu sekiz mac vardı ama yayında hiçbirisi yoktu ki yerinde de bir yerli dizinin yayınlandıgını gorunce şaşkınlıgım iki kat arttı. Sonradan ogrendim ki şampiyonlar lig,nin temsilcilerimizin macları haricindeki macları star tvinin yayınlama zorunlulugu yokmuş. Dsmart daki kanallardan yayınlanacakmış. Bu ne analama mı geliyor, yan, Dsmart spor muduru Sayın İlker Yasin'in keyfine kalmış. Pes dogrusu, bir zevkimiz şampi,ynlar ligiydi onun da içine ettiniz. Ertesi gun olup da Besiktaş'ın macını izlemek için niyetlendiğimde ise İlker Yasin'in insanı hayattan sogutan sesini ve yorumlarını duyunca hemen kapattım. İşin daha da kotusu bu yayıbların 2011'e kadar Star tvnin yani Dsamrtın yani İlker Yasin'in elinde olması. Düşünmesi bile kotu ama maalesef acı bir gercek. Anlayacagınız acımız cok buyuk...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...