Bazen hiç beklenmedik anda, hiç beklenmdeik birisi cıkar ve gidişatı değiştirir, sizi ipten alır ya oyle bir mac oldu bu hafta Galatasaray için Konya'da. aynısını bundan tam 4 yıl önce 18 yaşında bir cocuk yapmıştı aynısını, Galatasaray'ın şampiyonluga uzandıgı o yıl, efsane son dakika gollerinin birine imza atmış, gelecegin Arda'sı olacagı konuşulmaya başlanmıştı. Aradan tam 4 yıl gecti ama hiçbirşey koyamadı oyununun ustune hatta geriye gittiği bile soylenebilir. Aslında fazlasıyla da sans buldu bu imkanı degerlendirmek için gerek F.Rijkaard gerekse Hagi her seferinde sans tanıyor ona, acıkcası bu saatten sonra bir işe yarayacagını da dusunmuyorum ben. İşte Anıl Dilaver'in futbol sahnesinde ışıldaması da onun gibi bir maca kısmet oldu hem de aynı takım karşısında, aynı stadda, aynı dakikalarda. Umarım sonu ona benzemez, yeterince fırsat bulur ve hakkını verir oldugu yerin. Uzun yıllar hizmet eder hem kendi camiasına hem Turk milli takımına.
Fakat maalesef ki genc futbolcunun bizim ülkemizde özellikle de İstanbul'da kendini, duruşunu koruyup gelecegi için ustune birşeyler koyması cok zor. Cunku bir anda malzeme bulan basınımız cok kısa surede harcıyor boyle gencleri. Nasıl mı? Şöyle ki bir genc cıkıyor bir macta kendini gosterme fırsatı buluyor, misal Fenerbahce'li Okan Alkan, güzel de mac cıkarırsa hemen ertesi gun butun gazetelerde o, bir hafta sadece o konusulmaya başlıyor, butun hayat hikayesi susluyor sutunları. Biraz dramatize edilip biraz popularite eklenip basın denen kazanda başlatııyor kaynatılmaya. Her gun ayrı bir gazetenin manşetinde "Mardin'in bagrından geldi yok oynacak ayakkabısı yoktu, tek hayali suydu buydu" Bir hafta once adınızı kimse bilmesin, bir hfta sonra butun medya organlarında sizden bahsedilsin, bu ister istemez genc oyuncularda bir rahavet, ne oldum havası yaratıyor. Bu sezon sadece iki macta 90 dakika oynayan bu genc yetenegin adı sonradan daha az zikredilmeye başlandı. Aynısı Anil Dilaver'de de "Arda'yı örnek alıyor, ondan 66 numarayı tercih etmiş ailesi onu Behlul diye cagırıyor, en buyuk hayali şu.." Aynı sekilde son bir haftanın konusu Anıl Dilaver farkettiyseniz oyunundan, eksilerinden, artılarından bahseden hiç kimse yok. Hep bir magazin peşindeyiz ülke olarak, basın da bunu iyi kullanıp servis ediyor. Böyle olunca da ışıltılı dunyanın havasına kendini kaptıran cogu genc kaybolup giidyor kendilerini daha buyuk puntolarla manşette goremeden. İşte bizim ülke olarak, basın olarak gencleri nasıl bir cırpıda tukettiğimizin kanıtı. İnşallah bu genc arkadaşımız da aynı yolda kaybolup gitmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumumuzun daha etkili, daha verimli olması için lutfen sonuna isim, lakap, initial, plaka vb birşeyler ekleyelim